6 Şubat Depremlerinin Sismolojik Analizi: Yıkımın Boyutu Önceden Tahmin Edilebilir miydi?

Türkiye, tektonik olarak aktif bir bölgede yer aldığı için sık sık depremlerle karşı karşıya kalıyor. 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler, büyük yıkımlara ve can kayıplarına neden oldu. Peki, bu yıkımın boyutu önceden tahmin edilebilir miydi?

Bölgenin Tarihsel Depremselliği

Kahramanmaraş ve Hatay bölgesi, tarih boyunca büyük depremler yaşamış bir bölgedir. Arap ve Anadolu levhalarının kesişim noktasında yer alan Doğu Anadolu Fay Zonu, tarih boyunca büyük sismik aktivitelere sahne olmuştur. Örneğin, M.S. 587’de meydana gelen Antakya depreminde 60.000 kişi hayatını kaybetmiş, 1268 yılındaki Kilikya depremi de benzer kayıplara yol açmıştır.

Türkiye’nin Deprem Risk Haritası

Türkiye’deki deprem tehlikesini gösteren haritalar, Kahramanmaraş ve çevresinin yüksek risk taşıdığını uzun süredir ortaya koyuyordu. Ancak tehlikeyi afete dönüştüren en önemli faktör, yapı stoğunun depreme dayanıklılığıdır. Deprem tehlikesinin hasar görebilirlik ve maruz kalma faktörleriyle birleşmesi sonucu büyük yıkımlar ortaya çıkmıştır.

6 Şubat Depremlerinin Mekanizması

6 Şubat’ta önce 7.8 büyüklüğünde Pazarcık depremi, ardından 7.6 büyüklüğünde Elbistan depremi meydana geldi. Bu depremler, Doğu Anadolu Fay Zonu boyunca büyük bir kırılma yarattı. Yapılan analizlere göre, Pazarcık depremi sırasında yaklaşık 350 km uzunluğunda bir fay hattı kırıldı ve bu süreç 72 saniye sürdü.

Depremin ardından sismik kayıtçılara yansıyan veriler, Hatay gibi bölgelerde ivme değerlerinin yerçekimi kuvvetine eşit ya da daha yüksek olduğunu gösterdi. Bu durum, yapıların yıkılmasını hızlandıran en önemli etkenlerden biri oldu.

Deprem Sonrası Gözlemler ve Artçılar

Depremler sonrasında bölgede çok sayıda heyelan meydana geldi ve bazı bölgelerde zemin sıvılaşması gözlemlendi. İskenderun ve çevresinde suya doygun zeminler, binaların batmasına ve ek yıkımlara neden oldu.

Büyük depremleri takip eden bir yıl içinde 55.000’den fazla artçı deprem kaydedildi. Ancak bu artçı sarsıntılar, ana şok depremlerin ortaya çıkardığı enerjinin yalnızca %2’sini oluşturdu. Bu durum, küçük depremlerin büyük depremleri engelleme gibi bir etkisinin olmadığını ortaya koydu.

Sonuç

6 Şubat Kahramanmaraş depremleri, bölgenin sismolojik riskini ve yapı stoğunun ne kadar kırılgan olduğunu ortaya koydu. Deprem haritaları ve tarihsel veriler, bu tür büyük yıkımların yaşanabileceğini gösteriyordu. Ancak depreme dayanıklı yapıların eksikliği, can kayıplarının ve hasarın boyutunu artırdı. Uzmanlar, gelecekte benzer felaketlerin yaşanmaması için yapı güvenliğinin artırılması gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor.

Kaynak: CUMHA – CUMHUR HABER AJANSI